PLASFEDDERGİ S|24

PLASFED DERGİ GÜNDEM Avrupa kıtalarını birleştiren Marmaray ve Avrasya Tüneli inşa edilmiştir. Öte yandan, dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüleri arasında 4. sırada yer alan Osmangazi Köprüsü ile Boğaziçi’ndeki üçüncü köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, ticaret ve yatırım merkezleri arasındaki mesafeyi daha da kısaltmıştır. Ayrıca, tamamlandığında dünyanın en büyük havaalanı olacak İstanbul Havali- manı, ilk fazı ile 29 Ekim 2018 tarihinde hizmete açılmış ve Türkiye’nin küresel bir havacılık üssü olma misyonunu daha da perçinlemiştir. Dünyanın parmakla gös- terdiği tüm bu dev altyapı yatırımlarını birbir hayata geçiren Türkiye, Çanakkale 1915 Köprüsü’nün de temellerini atmış- tır. Buna ek olarak, Boğaziçi’ne alterna- tif olarak inşa edilecek Kanal İstanbul Projesi ile ilgili çalışmalar da hızla devam etmektedir. Türkiye, finansal altyapıyı da göz ardı et- memiş ve İstanbul’un uluslararası bir fi- nans merkezine dönüştürülmesi için ça- lışmalara başlamıştır. İstanbul; gelişmiş ekonomisi, sunduğu nitelikli genç iş gücü ve stratejik konumu ile uluslararası bir finans merkezi olmak için ideal potansi- yele sahiptir. Bu potansiyeli gerçekleştir- mek amacıyla gerekli altyapı çalışmaları ve mevzuat düzenlemeleri hükümetimiz tarafından eşzamanlı olarak yürütülmek- tedir. Türkiye, son on beş yılda sergilediği et- kileyici büyüme performansı ve uygula- maya aldığı yapısal reformlar sayesinde küresel yatırımcıların radarına giren ülke- lerden biri olmayı başarmıştır ve küresel piyasalarda söz sahibi olmak isteyen şir- ketlere eşsiz yatırım fırsatları sunmaya devam etmektedir. araç üreterek dünyanın 14. büyük oto- mobil üreticisi konumundadır. Türkiye, 22 milyar dolarlık ihracatıyla Avrupa’nın en büyük TV ve beyaz eşya üreticisidir. Aynı zamanda, dünyanın 7. en büyük ta- rım üreticisi olup temel tarım ürünlerine ait alt sektörlerin neredeyse tamamında dünyanın lider ihracatçılarından biri ko- numundadır. Günümüzde, Türkiye’nin 190 ülkeye gerçekleştirdiği zirai gıda ve içecek ürünleri ihracatı 17 milyar dola- rı bulmaktadır. Nestlé, Diageo, Ferrero, Coca-Cola, PepsiCo, Cargill ve Unilever, Türkiye’de faaliyet gösteren lider ulusla- rarası gıda üreticileri arasında yer almak- tadır. Teknolojik inovasyon da ekonomi açısın- dan önemli bir lokomotiftir.Türkiye, bili- şim ve iletişim teknolojileri sektörünün GYSİH içindeki payını 2023 yılına kadar %8’e çıkarmayı hedeflemektedir. Start- up’lar için de gözde bir merkez olma po- tansiyeline sahip Türkiye’deki girişimci ekosistemi de günden güne gelişmekte- dir. Bu sektörlerin yanı sıra, Türkiye’nin enerji sektöründe de 2023 yılına kadar ulaşmayı planladığı iddialı hedefleri bu- lunmaktadır. Bu alandaki ihtiyacı karşıla- mak için gelecek on yıl içinde 100 milyar doların üzerinde yatırım yapılması öngö- rülmektedir. Emlak sektörü fırsatlar açısından göz dolduran diğer bir sektördür. Türkiye, en az 250.000 dolar değerinde taşınmaz ediniminde bulunan kişilere vatandaşlık verilmesini öngören düzenlemeyi hayata geçirmiş ve taşınmaz edinimlerinde kar- şılık şartını yürürlükten kaldırmıştır. Türkiye, uluslararası yatırımlar için altya- pıyı geliştirmenin öncelik teşkil ettiğine inanmaktadır. Bu doğrultuda, Asya ve üzere, hükümetin uygulamaya koyduğu kapsamlı reform programı, Türkiye’yi uluslararası yatırıcımlar nezdinde böl- gesel ve küresel bir cazibe merkezine dönüştürmüştür. Bu yapısal reformlar, uluslararası yatırımcıların yerli yatırımcı- larla aynı haklara sahip olmasını ve aynı düzenlemelere tabi olmasını sağlayarak uluslararası yatırımlar için güvenli bir or- tam tesis etmiştir. Ayrıca, son on yılda rekor sayıda ticari reform gerçekleştiren Türkiye, Dünya Bankası’nın 2019 Yılı İş Yapma Kolaylığı Raporu’ndaki gelişme gösteren küresel ülkeler sıralamasında ilk 10’da yer almıştır. Tüm bunlarla beraber Türkiye, uluslara- rası piyasalarla tesis ettiği sağlam ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirmeye devam etmektedir. Türkiye’nin, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), Dün- ya Gümrük Örgütü (DGÖ) ve Ekonomik İş- birliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) de aralarında bulunduğu ticaret örgütlerine üye olması, ülkenin uluslararası ticarete atfettiği önemi destekler niteliktedir. Bu önem, Türkiye ile Çin’in ekonomik iş birliği ve ikili ticareti artırmak üzere anlaşmaya vardığı “Kuşak Yol Projesi” ile de kendini göstermektedir. Türkiye, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney arasında doğal bir köprü işlevi görerek önemli pazarlara giden etkili ve uygun maliyetli bir çıkış noktası konumundadır. Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu’nun kesi- şim noktasında yer alan jeo-stratejik ko- numu, toplam 28 trilyon dolar GYSİH’ye sahip ve 1,6 milyar nüfuslu büyük bir pa- zara erişim imkânı sağlamaktadır. Dünya ticaretinin yarısından fazlası, Türkiye’den dört saatlik uçuş mesafesinde yer alan coğrafyada gerçekleşmektedir. Yaş ortalaması 31,7 olan Türkiye, de- mografik özellikleri açısından da ekono- mik büyümeye elverişlidir. Türkiye’nin nüfusu ile ilgili dikkat çeken bir diğer nokta da ülkede çalışan sayısının son 10 yılda 8 milyon artış göstermiş olmasıdır. Nitelikli genç iş gücü sunan Türkiye’deki üniversiteler her yıl 800.000’i aşkın me- zun vermektedir. Bu nedenle, Türkiye’de uluslararası yatırımcılar için yetenekli ve maliyet açısından rekabetçi işgücü mev- cuttur. Türkiye, aynı zamanda kilit sektörler için uluslararası bir üs konumundadır. Küresel otomotiv sektörünün kalbinde yer alan ülke yılda 1,5 milyondan fazla 65

RkJQdWJsaXNoZXIy MzI0NDc4